10 Kasım benim için Atatürk'ü Hatırlama günü. Öldüğünü fark etme günü olmadı hiç.
Her yıl biraz daha, Atatürk'ü kalben öldürüp mezara koyan ve her 10 Kasım gelince onu anan bir düşünceyi kabulleniyor gibiyiz.
O'nun ilkelerini ve düşüncelerini taşıyacak olan bizleriz. Her birimizin kalbinde Atatürk yaşıyor. Asil kanımızda o kudret mevcut. Neden öldüğünü bu kadar çabuk kabullenebiliyoruz ki?
10 Kasım benim için Atatürk'ü Hatırlama günü. Öldüğünü fark etme günü olmadı hiç. Çünkü öldüğü fikrini hiçbir vakit kabullenmedim. O deha, ölüm düşüncesini hiç hakk etmiyor.
10 Kasım, Atatürk'ü Anımsama günü olabilir. Bir yılın blançosu düşünülür ve 11 Kasım'da Atatürk Cumhuriyeti için daha ne projeler planlanabilir, ülkemize ve milletimize ne gibi faydalar sağlanabilir, Türkçe dilimiz daha nasıl layık olduğu yere taşınabilir gibi düşünceleri üretebiliriz.
Türk milleti olarak her birimiz kendimize düşen görevi yerine getirmeliyiz.
Türkiye Cumhuriyet ülkesinin verimli ve uygulamaya dönük projelere ihtiyacı var.
Atatürk ismi, Mustafa Kemal'in Düşünce, İlke ve İnkılâpları'nın, bir bütünsel kelimesidir. Atatürk manası ile Ölüm manasını bilinç altlarına yerleştirmek, Onun İlke ve İnkılâpları'nı da mezara koymak fikrini getirir ki, bu çok daha büyük bir tehlike içeren bilinçaltı mesajıdır.
Kaynak: 12 Kasım 2016'da Van Taraf Gazetesi'nde yayınlanan Kevser Yeşiltaş haberinden alınmıştır.
Kommentare