top of page

Mod'lar

Belli ritüeller genel insanlık içindir. İlham alan bilgeler kalplerinin sesini dinlerler. “Efendi sensin, merkez sensin” diyen sesi. Bilge olan biziz ve seçtiğimizin sorumluğunun bincinde olalım yeter. elEmin sıfatı Hayy olsun diyoruz. Lakin, Kendinizden elEmin olmadıkça elEmin sıfatı Hayy olmayacaktır. Tüm branşlarımızdan, tüm kararlarımızdan, tüm seçimlerimizden, tüm duygularımızdan emin olmalıyız. “Kalbim şüphesiz iman etti, aklım da bunu onayladı, şüphesiz bu benim Hakikatimdir. Şimdilik. Bir an sonra, ben değiştiğimde benim gerçekliğim de değişime uğrayacak, revize olacak. Böyle böyle, Hakikatimin Hakikatine doğru yol almaktayım”. Bunu yapabiliyor muyuz? Zor değil mi? Ama beklenen bu. Çitayı yükselttik. Sağa sola yalpalayan, devamlı kendini söz ve davranış uyumsuzluğu ile yalanlayan insana ne de zor teklif bu değil mi? Lakin ileriki insanlık için beklenen bu. Uygarlık seviyesi. Bireysel olarak farkındalığı yakalayanlar var tabi. Bireysel Farkındalığı yakalamanın belli bir yüzde üstünde olması gerekli. Zararsızlık yüzdesinin yüksek olması gerekiyor. Bu seviyeyi bir aşalım gerisi elbet gelecektir. Şimdi zararlıyız ve zarardayız. Şunu düşünelim: Şimdi kendimi teraziye koysam acaba hangi yüzde içinde olabilirim?


Değişkeniz. Rölatif. Halimizi kararlı tutmakta zorlanıyoruz. Nasıl mı? Şimdi klasik enstrümantal gitar dinleyerek “dinlenme moduna” girdik diyelim. Ama biraz sonra haberleri dinleyip “dünya moduna” döneriz. Ve karnımız acıkır, “açlık modu” başlar ki sinirli ve agresif olabiliriz. Yemek yer ve “rahatlık modu” başlar, belki uyuruz. O an telefon çalar bir dostumuz aramıştır güzel bir haber verir “neşe modu” başlar. Sonra yine haberleri izleyerek “dünya moduna” geri döneriz. Yaşam böyle bir şey işte. Hangi moda gireceğini ve orada devamlı olacağını seçebilirsin. Seçim seçenindir. Seçim bir enerji potansiyeli. Çünkü karar mekanizması kainatın yasalarından biri. Özgür İrade yasasının alt parabollerinden olan karar mekanizması varlıklara seçim hakkı tanıyor. Seçim enerjisi, hangi kapı açık biliyor ve içeri giriyor. Zira onu bekleyenler var. Hem de sürekli. Nasıl? Kelimeler sınırsız olandan, sınırlı olduklarını zannedenlere bir yol açsın diye. Sözleri keskin kılıç eyledik senin parlak yüzünden gösterdik. Bu sürekli devam eden bir mekanizma. Yeter ki talep eden olsun. “Ben talep ediyorum ve talebim bu yönde” diyebiliyor isen “yandın”. Hem de ne yanma.



Commentaires


bottom of page